opop

Bunları Biliyormusun?

* Yeni Zelanda’da yaşayan Kea adında bir cins papağan araba pencerlerinin etrafındaki kauçuk şeritleri yer!
* Kaydedilen en uzun tavuk uçuşu 13 saniyedir
* Dünyadaki beyaz karıncaların toplam ağırlığı insanlarin 10 katıdır.
* Eşeklerin gözleri dört ayaklarını da görebilecek şekildedir.
* Kedilerin her bir kulağında 32 adele vardır.
* Kutup ayıları solaktır.
* Zürafalar 35 cm. uzunlukta siyah bir dile sahiptirler.
* Hayvanlar aleminde sadece domuzlar güneşten yanabilir.
* Baykuş, mavi rengi görebilen tek kuştur.
* İnsanları parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanımak mümkündür.
* Develerin üç tane kaşı vardır.
* Kirpiler suyun üzerinde batmadan kalırlar.
* Istakozların kanı mavi renktedir.
* Eski Mısır’da kediler kutsal hayvan sayılıyordu ve öldükleri zaman insanlar saygılarını göstermek için kaşlarını kazırlardı.
* Fil yavrusu, hortumuyla annesinin kuyruğuna tutunarak dolaşır. Sürü içindeki dişiler doğumlarını birbirlerine göre ayarlayıp sırayla doğum yapıyorlar.
* Kuş örümceği sırtında 300 yavrusuyla gezer.
* Keseli farenin yavruları annelerinin sırtına ısırarak tutunur.
* Salyangozların 25 bine yakın dişi vardır.
* Yılanlar duyamaz.
* Zürafalar yüzemez.
* Kediler şeker tadını ayırt edemez.
* Timsahlar, dillerini dışarıya çıkaramazlar.
* Kangurular, geriye doğru yürüyemez.
* Kelebekler, ayakları ile tat alırlar.
* Atlar, bir ay ayakta kalabilirler.
* Fareler kusamaz.
* Deniz kobrası, dünyanın en zehirli yılanıdır.
* Filler zıplamayan tek memelilerdir.
* Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.
* 2 bin 600 kurbağa cinsi vardır.
* Bir sineğin, saatteki hızı 8 km’dir.
* Yunuslar, gözleri açık uyurlar.
* Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.
* Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.
* İnek sütünün pH değeri 6’dir.
* Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir.
* Dalmaçyalilar gut olmayan tek köpek cinsidir.
* Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.
* Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.
* Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.
* Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır.
* Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
* Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.
* Meşe ağaçları elli yasına gelmeden meşe palamudu üretemezler.
* Aslanlar bir günde 50 kez çiftleşebilirler.
* İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak bas parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.
* Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
* Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde “başkent” anlamına gelir.
* Kanada, Kızılderili dilinde “büyük köy” anlamına gelmektedir.
* İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur.
* Sahra Çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.
* Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.
* Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı. 1878 yılının şubat ayında Connecticut New Haven’da yayınlanmıştı.
* Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.
* ABD’de, yasları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste ya da gözaltında tutulmaktadır. Ortalama bir erkek, hayatinin 3350 saatini traş olmak için harcar.
* Geçen 3 bin 500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.
* Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.
* Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.
* İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.
* Günümüzde, evlenenlerin yarısı boşanmaktadır.
* Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
* Her 25 kişiden biri astım hastasıdır.
* Uranüs, çıplak gözle görülebilen bir gezegendir.
* Kaptan Cook, Antarktika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.
* Günışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.
* Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.
* Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika’dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.
* Charles Dickens, uykusuzluk hastalığına yakalanmıştı. Sadece yüzünü kuzeye dönerse uyuyabileceğine inanıyordu.
* Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya’nın Ishigaki Adası’nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.
* Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.
* Kış aylarında, Moskova’daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alanı kaplar.
* Rusya’da doğudan batıya doğru seyahat edilirse, yedi saat kuşağı geçilir.
* Norveç’in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gündüz güneşli geçer.
* Sadece dişi sivrisinekler ısırır.
* Dünyada her dakika iki tane düşük şiddette deprem olmaktadır.
* Hindistan’daki yıllık doğum sayısı, Avustralya’nın toplam nüfusundan fazladır.
* Rusya’nın dörtte biri ormanlarla kaplıdır.
* Tarih boyunca yeryüzünde bulunan altın 200 kat daha fazlası okyanuslarda bulunmaktadır.
* Köpeklerin ter bezleri ayaklarındadır.
* Larry Hagman (JR.)Dallas dizisinin setinde hiç kimsenin sigara içmesine izin vermezdi.
* Salatalığın yüzde 96’si sudur.
* Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.
* Peru’da hiç umumi tuvalet yoktur.
* Timsahlar renk körüdür.
* Yarim kilo bal yapabilmek için arılar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadırlar.
* Sadece dişi kanaryalar ötebilir.
* Tarantulalar iki buçuk yıl yiyeceksiz yasayabilirler.
* Havuca rengini karoten verir.
* İnciler sirkede erir.
* Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.
* Rodin’in ünlü ‘Düşünen Adam’ heykeli aslında İtalyan şair Dante’nin portresidir.
* En fazla asfaltlı yola sahip ülke Fransa’dır.
* Sihirli sözcük ‘abrakadabra’ ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylenmişti.
* Marilyn Monroe’nun altı ayak parmağı vardı.
* Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün konuşamamıştı.
* Her iki taraf da kan bağışında bulunursa, Paraguay’da düello yapmak yasaldır.
* Eiffel Kulesi’nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak var.
Yapıştırıcılar Nasıl Yapıştırıyor?
Yapıştırıcıların sağladığı yapıştırma olayı aslında kimyasal reaksiyondan başka birşey değildir. Günümüzde imalatçılar yapıştırıcıları sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapıştırma olayında benzer yada iki malzemeden iki madde, birde yapışkan gerekir. Burada en önemli görev yapıştırıcıdadır. Yapıştırıcı moleküllerinin diğer iki madde molekülleri ile birleşme eğilimi gösterir bir yapıda olması gerekir.
 
· Radyonun Sesi Açılınca Pil Daha Çabuk mu Biter?
Pille çalisan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ömürlerinin kısalmasına neden olur. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akim yüzde 30 artmaktadır. Bu durum, küçüğünden büyüğüne, pille çalışan ve ses yükselticisi olan bütün radyo, teyp, volkmen vb. için aynidir.
 
· Matematikte Niçin -2 ile -2 nin Çarpımı +4 Eder?
Haftanın beş günü ise otobüs ile gidip geldiğinizi varsayalım. Her sefer bir milyonluk bir biletle yapılıyor. On milyon tutarında on tane bilet aldınız. Her gün gidiş geliş kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri (-2) dır dır. Siz bu isi beş gün süresince yani 5 kez yaparsanız (-2)x( +5)= 10 olur. Diyelim ki bayram tatilinin iki günü o haftanın Perşembe ve Cuma günlerine geldi ve tatil. Bu kez yapmanız gerekeni yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti kullanmıyorsunuz. Bu hareket, yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde bir harekettir. Her gün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet kullanmıyorsunuz. İki kere negatif hareketi “-2″ bilet üzerinde yapınca o hafta elinizde (-2)x( -2) =(+4) . bilet kalıyor.
 
· Termos Nasıl Sıcağı Sıcak, Soğuğu Soğuk Tutuyor?
Tek nedeni vardır, vakum. Yani boşluk. Bir termosta iç içe geçmiş iki kap vardır. Dıştaki metal bir kap olup içteki genellikle bir cam sisedir. İkisinin arasındaki hava ise boşaltılmıştır. Tam olmasa da üreticiler tarafından elde edilebilen tama yakin bir boşluk vardır. Vakumlu bir ortamda hava molekülleri de olmadığından isi iletilemez. Cismin ısısı başlangıçta ne ise o halde kalır. İçerden dışarıya, dışardan içeriye ısı geçişi olmaz. Böylece termosa konan sıvı sıcaksa sıcak, soğuksa soğuk kalır.
 
· Bir Hafta Niçin 7 Gündür?
Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısının 7 olusu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde, göğün 7 kat olusu ve doğadaki ana renk sayısının 7 olusu, müzik notalarının 7 olusu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.
 
· Niçin Otellerin Kapıları Döner Kapıdır?
Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini-engeller.
 
· Bardaktaki Buzlar Niçin Birbirlerine Yapışırlar?
Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabin içinde ya da bir bardakta üst üste duran buzların her biri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu, noktada çok küçük kısım erir. Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışçasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz.
 
· Kumaşlar Yıkandıktan Sonra Niçin Çeker?
Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumasın az biraz uzaması gerekmektedir. Ama-bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. kumaş yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek isi, çalkalama, sabun hepsi kumasın çekmesini kolaylastirir. Kumaş birkaç kez yıkandıktan sonra ölçüleri belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra yıkandığında çekmez.
 
· Çinlilerin Gözleri Neden Çekiktir?
Yalnız Çinlilerin değil Orta ve Güneydoğu Asyada yasayanların, Japonların hatta Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynidir. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yasadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da rüzgâra karsı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek daha doğrudur.
 
· Ateş Böceği Nasıl Işık Saçıyor?
Yaz gecelerinin karanlığında otların arasında veya havada uçarken parıldayan, yanıp sönerek sarı-yeşil bir ışık veren bir böceği görmüşsünüzdür. Yanına yaklaşıldığında ışığını söndüren, gece karanlığında izini kaybettiren bu böceğin ismi ateş böceğidir.
Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle de sıcaklıkla da bir ilgisi yoktur. Bunun bilimsel adı “soğuk ışık”tır ki günümüz teknolojisi bu ışığı henüz yapay olarak üretmeyi başaramamıştır. Bilim insanları dünyada milyonlarca yıldır mevcut olan bu tabiat teknolojisinin önce çalışma mekanizmasını çözmek sonra da taklit ederek insanlık hizmetine sunabilmek için çalışmalarına hız vermişlerdir.
Kısa bir zaman öncesine kadar sürtünme veya ısı olmadan ışık elde etmenin imkansız olduğuna inanılıyordu. Nasıl ki normal bir ampul kendisine verilen enerjinin yüzde 4”ünü, florasan ampul ise yüzde 10”unu ışığa dönüştürebiliyor, geri kalanını ısı olarak yayıyorsa, ateş böceğinde de benzer bir durum olduğunu sanan bilim insanları, böceğin bu iş için kullandığı enerjinin tamamını ışığa dönüştürebildiğini tespit edince hayrete düştüler. Gelelim ateşböceğinin ışık üretme mekanizmasına… Aslında ateş böceklerinin ışık verme reaksiyonları o kadar hızlıdır ki bu fonksiyonun kademelerini incelemek hemen hemen imkânsızdır. Yani ışık üretim mekanizması hakkındaki bilgiler hala teoride kalmaktadırlar. Kesin olarak bilinen bunun moleküler seviyede kimyasal bir işlem olduğu, bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa dönüştürebildikleridir.
Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden, ışık elde elmede rol alan iki ana kimyasal madde üretilmekledir. Bunlardan birincisinin kimyasal yapısı aydınlatılmış ve yapay olarak elde edilmiştir. İkincisinin ise yapısındaki gizem çözülmesine rağmen sentetik olarak üretilmesi hala mümkün olamamıştır. Ateş böceklerinde üretilen iki kimyasalın birleşiminin de ışık vermeye tam olarak yetmediği, böceğin ışık bölgesine yakın solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi gerektiği tespit edilmiştir. Bilinmeyen bir başka ayrımı ise bu ışığı hangi şalterin açıp kapadığıdır.
Bu gizemli böceklerin 2 bin çeşidi olup erkekleri uçabilirken dişileri kanatsızdırlar. Erkekler dişileri aramak için geceleri uçarlar ve ışıklarını birbirleri ile iletişim kurmak için kullanırlar. En iyi ışık verimini gelişmiş dişiler verir. Ateş böcekleri geceleri 3 saat süreyle ışık verebilirler.
Genellikle ısırarak zehirledikleri salyangozları yedikleri için kireçli toprakların olduğu nemli bölgelerde daha çok görünürler. Parlamayı sağlayan kimyasal maddeler sayesinde, kazara onu yiyen bir düşmanı kusmak zorunda kalır ve bir daha başka ateş böceği yemeye teşebbüs etmez.
 
· Doğum Gününde Pasta Kesme Adeti Nereden Geliyor?
Düğünlerde pasta kesmek adetinin, yeni evlilere bereket, doğurganlık ve mutluluk dileklerinin iletilmesinin zaman içinde gelişmiş bir şekli olduğundan bahsetmiştik. Doğum günlerinde pasta kesmek adetinin ise tarihi kökeni ve amacı değişiktir. Zaten tek kat olan şekli ve üzerindeki mumlar nedeniyle pasta görünüş olarak da düğün pastasından farklıdır. Pasta sözcüğünü hep günümüzdeki anlamı ile kullanıyoruz. Aslında tarihi gelişimi içinde kek demek daha doğru olur. Doğum günü pastasının bilinen tarihi Helen uygarlıklarına kadar uzanır. Bir kutlama amacı ile ortaya çıkması ise Ortaçağda Almanyada olmuştur. 13. yüzyılda Almanyada çocuklara gösterilen ilgi belki bugünkünden bile fazlaydı. Doğum günleri bir festival şeklinde kutlanıyordu. Doğum günü kutlaması sabaha karşı, şafakta, gün ağarırken başlıyordu. Üstü yanar mumlarla süslenmiş pasta kek eve getirildiğinde çocuk uyandırılıyor, pastanın üstündeki mumların ise yemek vakti gelene kadar devamlı değiştirilerek sürekli yanar halde kalmaları sağlanıyordu. Yemeğin başında çocuk mumları üfleyerek söndürüyor ve şölen başlıyordu. Pastanın üzerindeki mumların sayısı çocuğun yaşından bir fazla oluyordu. Bu bir fazla mum, bir gün sönecek hayatın ışığını simgeliyordu. Ayrıca çocuğa bir çok hediyeler getiriliyor, o gün istediği, sevdiği yiyecekler hazırlanıyordu. Yani o zamanlarda doğum günü kutlamaları çocuklara yönelikti. Günümüzde her yaştan insanın kutladığı doğum günü ve kesilen pasta işte o zamanların bir adetinin devamıdır. Doğum günü pastasının üstündeki mumları bir üfleyişte söndürmek, bu arada bir dilek tutmak, eğer dilek gerçekleşirse bunu kimseye söylememek adetleri de o günlerden kalmadır
* Kapılarınız veya çekmeceleriniz bir müddet sonra itsenizde çeksenizde kapanmaları zorlaşır:
Kapınızın, çekmecenizin sürten kısmına vazelin sürün.

* Baş ağrısı için:
Kahve çekirdeğine limon suyu sıkın yavaş yavaş yiyin.(Birkaç tane)

* Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız.

* Sarap şiselerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için:
Mantarı kaynar suyun içine atın.

* İçkilere güzel tat ve görüntü vermek için:
Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil zeytin vs. koyup dondurun.

* Buz dondururken:
Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı kristal gibi görünür.Kaynamış suda oksijen azalır.
Buda buzun mat görünmemesini sağlar.

* Dişlerinizi doğal temizleyin:
Çileği ezin diş fırçanızın üzerine koyun diş etlerinize kompres yapın. Sonra dişlerinizi fırçalayın.

* Küçük yanıklar için:
Temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun. Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.

* Ağız kokusu için:
Kahve çekirdeği çiğneyin.

* Arı, sivri sinek sokmalarına karşı:
Kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehiri alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.

* Fermuarlar sıkışırsa:
Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.

* Gözlük camları:
Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.

* Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa:
Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün. İyice derisine yedirin ve giyin. Derisi ayağınıza göre açılacaktır.

* Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denedinizmi

* Çicekleriniz için:
Haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.

* Gülleriniz boyunlarını bükerse:
İlk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.

* Saksı çiçekleriniz için :
Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yokedersiniz.

* Kapılarınızı vs. cila yaparken :
Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.

* Akü Başları oksitlenirse :
Cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz

* İskambil kağıtlarını :
Kolonya ile silip yumuşak bir bezle kurulayın.

* Fareleri kaçırmak için :
Nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.

* Boya fırçaları sertleşmiş ise :
Kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.

* Elinize uhu yapıştırıcı bulaşırsa :
Asetonla silin

* Mangal ızgaranızı temizlemek zordur :
Ilıkken cam sille temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına sarın birmüddet sonra sertleşmis artıkların yumuşadığını göreceksiniz.

* Boya kokusunu gidermek için :
İki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunuda kokulu odaya koyun.

* Cam kırıklarını :
Temizlersiniz fakat kıymıkları göremessiniz bunuda temizlemek için ıslak pamuk imdadınıza yetişir.

* Ağzı dar şişe kavanoz temizlemek için :
Biraz deterjan biraz su bir kasık pirinç çalkalayın

* Balıklı tava kokusu :
Tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın.

* Kesik Limonu nasıl saklarsınız :
Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.

* Ampülün üzerine biraz parfümünüzden sıkınız yakıldığında mis gibi kokar odanız.

* Patates haşlarken :
Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz.patatesler daha çabuk pişerler aynı zamanda.

GIDALAR

* Karideslerin haşlanırken çıkarttığı pis kokulardan kurtulmak için:
Karideslerin baş kısımlarını haşlamadan önce koparıp atın ve bir dilim limon ile kaynatın.

* Soyulmuş patateslerinkararmadan saklanabilmesi için:
Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.

* Pastaların daha gevrek olması için tatlı*tuzlu farketmez):
Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.

* Dereotonu saklamak için:
Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın, bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamaya bırakabilirsiniz.

* Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için:
İki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu kabın içine koyun 1saat buz dolabında bekletin.

DAHA YEŞİL SEBZELER
Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir.
Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az
kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek,
klorofilin sabitleşmesini sağlayın.
KARARMAYAN SOĞANLAR
Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un
serperseniz, kavururken kararmazlar.
KIZARMIŞ BÖREK
Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür,
evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemek
kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu
göreceksiniz.
DOMATES’İN KABUKLARI
Domates’in kabuklarını kolay soymak için, bıçağın
sırtıyla domateslerin kabuklarını soyacağınız yönün
tersine sürtün ve daha sonra soyun ya da domatesleri
kaynar suda 1 dakika bekletin.
TATLI PATLICAN
Patlıcanların acısını almak için , patlıcanları
soyduktan sonra tuzlu suda bir müddet bekletin. Sarı
su çıktıktan sonra, patlıcanları sıkarak sudan alın.
VİTAMİNİ KAYBOLMAYAN SALATA
Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra
bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın.
Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.
REÇEL YAPARKEN
Reçel yapacağınız meyvaları iyice
yıkayıp kurulamalısınız.
Karıştırırken mutlaka tahta kaşık
kullanmalısınız. Şekerlenmeyi
önlemek için limon tozu yerine,
limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice
soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt
havlu ile almadan kavonozun ağzını kapatmayın.
Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.


LEZZETLİ ÇİKOLATA SOS
Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam
tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar.
Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde,
tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.
KOLAY SOYULAN YUMURTALAR
Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için,
kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya
tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun
gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.
MANTAR SOTE PİŞİRİRKEN
Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık
bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem
de kararmasını önlersiniz.
PİŞMİŞ YUMURTAYI ÇİĞ YUMURTADAN AYIRMAK
Pişirip sakladığınız yumurtaları , çiğ yumurtalarla aynı
yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu
çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla
dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında
rahatlıkla dönerler.
TAVUK ETİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı
olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda
saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında
kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için
+40 C’ de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından
satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün
bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise,
temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak
derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde
dondurulmuş etler *180 C’ de 3 ay kadar saklanabilir.
Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde
kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro
organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin
mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.
YOĞURDUN FAYDALARI
Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun
atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve
mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su
yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de
kullanılabilir.
YEŞİL SEBZELERİN CANLILIĞININ KORUNMASI
Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir
süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale
getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dk. kadar 2 litrelik
suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda
bekletilmesi yeterli olacaktır.
EKMEĞİN KÜFLENMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN
Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa,
ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek
yeterlidir.
* Evinizde mayonez yaparken:
Zeytinyağ yerine susam yağı kullanın. Mayoneziniz daha uzun zaman bozulnadığını göraceksiniz.

* Yeşil salatalık malzemelerinizi elinizle koparırsanız vitaminlerini öldürmezsiniz.

* Balık çorbası yaparken:
Suyunun daha lezzetli olması için balıkları en*az 45*60 dakika kaynatın.Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.

Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için:
pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde
köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü
kokudan eser kalmadığını göreceksiniz.

Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için:
ızgaranın üzerine defne yaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun.

Yemeğinizin içine şarap yerine koyabileceğiniz karışım:
1/3 üzüm sirkesi, 2/3 su, 1 küp şeker; bunları
iyice karıştırın ve yemeğinizde kullanın. Sonuç mükemmel olacak.

Sosislerin patlamasını önlemek için:
fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır.

Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze
tutacaktır.

** Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş
lezzet kattığını biliyor muydunuz ? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine
yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin.

** Bayat ekmeği ince ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir
yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler
erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın.

** Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla verdiklerini biliyor
muydunuz ?

** Et ya da balık yaptığınızda yemeğinizin suyunun daha lezzetli olmasını istiyorsanız birkaç
damla 95ºC'lik alkol serpiştirin. Tadı damağınızda kalcak.

** Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden
önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş
limon kabuğu koyun.

** Kış aylarında hepimizin vazgeçilmez içeceği C vitamini deposu portakal suyudur. Eğer
portakalları sıkmadan önce yarım saat soğuk suda bekletirseniz sıktığınızda daha çok
portakal suyu elde edersiniz.

** Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız
yeterli olacaktır.

**Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir
süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın.
Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak.

**Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın
aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve
ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile
doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın.
Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak.

** Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze
kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu
ortadan kalkacaktır.

** Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri
açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir
elmanın kabuğunu soyup lahanın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak,
hem de lahanın hazmı daha kolay olacak.

Açıkta unutulan ve bayatlayan bisküviler için
Küçük fırın tepsisi içinde birkaç dakika ısıtırsanız, yeniden tazelik kazandıklarını görürsünüz.

Açılmakta direnen cam kavanozlar için
Altına sert bir şekilde vurursanız açılacaklardır.

Bal nasıl saklanır?
Bal kavanozunu sıcak olmayan serin ve karanlık bir yerde saklamak gerekir. Gün ışığı alan bal bozulur. Ayrıca kavanozun kapağı açık kalırsa nem alır ve tadı acımtrak olur.

Balık kokmayan yağlar için
Balık kızarttığınız yağa limon sıkarsanız yağa balık kokusu sinmez.

Başarılı omletin sırrı
İyi bir omlet yapmanın ilk kuralı, hiçbir zaman 6`dan fazla yumurta kullanmamanızdır. Pişirirken de daima gazlı ocak tercih etmeli, elektrikli ocak kullanmamalısınız.

Bayat ekmekler için
İnce ince dilimleyip üzerine süt serpin ve kızgın yağda kızartın, ters çevirip domates ve peynir koyun, üzerine nane ve kekik serpin.

Beşamel
Önceden hazırladığınız bir beşamel sosun üzerinde kalın bir tabaka oluşur. Bunu önlemek için sosu hazırlayınca üzerini bir parça yağlı kağıtla örtün.

Buzdolabındaki kötü kokular
1 kase sütü buzdolabına koyun ve 1-2 gün süreyle bırakın. Süt, buzdolabınızdaki kokuları almış olacaktır, sonra kullanmadan atın.

Buzdolabınızın iyi soğutması için
İçine bir torba tuz koyun. Tuzun dolaptaki nemi aldığını göreceksiniz.

Çaydanlık temizlenmesi
Çaydanlığınızın içine biriken kireç tortusunu engellemek istiyorsanız 15 dakika kadar içine sirke kaynatın. Veya kabın içinde yumurta kabuklarını bir süre bırakın. Kirecin yok olduğunu göreceksiniz.

Çorba çok tuzluysa
Pişirdiğiniz çorbanın tuzunu fazla kaçırdığınız için fazla üzülmeyin. Bunu telafi etmenin birkaç yolu vardır: - Çok tuzlu değilse bir parça şeker işi halledecektir. - Çorbanızın içine birkaç patates dilimi atın. Tuzu emeceklerinden pişince içinden çıkartın. - Çorbaya çok fazla tuz koydunuzsa içine gümüş bir kaşık ve küçük bir bardak dolusu çiğ süt koyun. 5-10 dakika kısık ateşte pişirin. Sonra içindeki kaşığı çıkartın.

Dibi tutan tencereler
Yemeği yaktıysanız, ateşten indirdiğiniz tencereyi derhal ıslak bir bezin üzerine oturtun. Dibine bağlanan yanık yemek tabakası çözülecektir. Tencereyi yıkamak için içine biraz sirke koyarak bekletin. İşinizin kolaylaştığım göreceksiniz.

Domatesler taze kalsın
Porsumuş domatesleri yarım saat boyunca tuzlu su dolu bir kabın içinde buzdolabında bekletirseniz çok daha güzel görünecektir.

Dondurucudaki etlerin yapışmaması için
Pirzola, biftek, köfte gibi etleri dondurmadan önce her dilimin aralarına yağlı kağıt koyarsanız, birbirlerine yapışmalarını önlersiniz. Böylece her seferinde gerekli olduğu kadar parçayı alır, gerisini dondurucuda bırakabilirsiniz.

Evde pasta hazırlarken
Evde pasta hazırlayanlar için bir önerimiz daha var. Lezzetli bir pasta hazırlamak kadar, süslemek de çok önemlidir. En çok da özel günlerde pastaların daha gözalıcı olmasına dikkat edilir. Siz de kendi pastanızı kendiniz yapıyorsanız, üzerini süslerken çeşitli reçelleri hafifçe kulandırıp sos olarak kullanabilirsiniz.

Güzel buzlar için
Buz kalıbına suyu koyarken içine nane yaprağı, kiraz vb. meyveler koyun.

Hamur işlerini servis etmeden önce
Fırından çıkardığınız hamur işlerini, özellikle kekleri servis etmeden önce mutlaka en az 1,5 saat dinlenmeye bırakmalısınız. Fırından çıkar çıkmaz kesip servis yaparsanız içi hamur kalır ve tadında bir acılık hissedilir.

Izgaraları temizlerken
Fırın ızgaralarını özellikle de et pişirdikten sonra temizlemekte zorluk çekebilirsiniz. Üzerinde çabucak kuruyup kalan lekeler ne kadar sıcak su altında tutarsanız tutun çıkmayabilir. Bu durumda sünger taşıyla ızgarayı iyice ovun. Lekeden eser kalmayacaktır.

İdeal örtü boyu
Örtünün çok kısa ya da çok uzun olması masada kötü bir görünüm oluşturur, oturanları da rahatsız eder. Rahat bir kullanım ve güzel bir görünüm için, örtünün masadan en fazla 30 santimetre kadar sarkması gerekir.

Jöle kalıbından çıkarırken dağılıyorsa
Jöleyi pişirdikten sonra kabından kolay çıkarmak için, pişirmeden önce kalıbını soğuk suyla yıkayıp içine sıvı yağ sürün.

Kabuklarınızı soyduğunuz meyvelerin kararmalarım önlemek için
Limonla ovun.

Kahve telvesini temizlerken
Kahve içtikten sonra, fincanı hemen yıkamazsanız sonra epey uğraşırsınız. Çünkü fincanın dibinde biriken telve kuruyup kalır ve zor çıkar. Fakat, lekeli kısmın üzerine kabartma tozu serpip nemli süngerle silerseniz, telvenin çok kolay çıktığını görürsünüz.

Kekler kalıba yapışıyorsa
Hazırladığınız keklerin kalıba yapışmaması için, kalıbın içine hamuru dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo serin. Böylece keki piştikten sonra kolayca çıkarabilirsiniz.

Kesik limonlarınız hemen kuruyorsa
Küçük bir tabağa toz şeker serpin, limonun kesik tarafını şekerin üzerine gelecek şekilde koyun, iki hafta kurumadan saklayabilirsiniz.

Kızartma için
Her şeyden önce kızartacağınız sebzeleri, buzdolabından bir saat önceden çıkarıp oda sıcaklığında bekletin. Yağı iyice kızdırın. Kızartma yağına bir defada çok fazla malzeme atmayın. Fazla malzeme yağın ısısının düşmesine neden olur, o zaman da istenilen sonuç alınamaz. Kızartmaları tavadan alırken büyük delikli bir kepçe kullanın. Fazla yağı tencereye akmış olur.

Kızartma kokusu
Balık kızarttıktan sonra mutfağa sinen kokuyu gidermek için, bir kapta 1 çay bardağı su ve 2 çorba kaşığı sirkeyi kaynatın.

Küflenen ekmek için
Ekmek kutusunu ara sıra sirkeli suyla silin.

Lavabodaki kötü kokular için
Kahve telvesini lavaboya döküp, kaynar su dökün.

Limonun saklanması
Kesik limonun saklanması - Limonun üzerine tuz dökün. Böylece limon ikinci bir kullanıma kadar kuruyup bozulmadan saklayabilirsiniz. - Bir fincan tabağının içine biraz sirke koyun. Kesik kısmı sirkenin içinde kalacak şekilde, limonu bu tabağa yerleştirin. Bütün limonun saklanması - Limonları bir kaba doldurup tamamen örtülene kadar üzerine tuz dökün. Böylece, limonları hiç bozulmadan birkaç gün saklayabilirsiniz. - Limonları su dolu bir kaba koyup bu suyu hergün değiştirerek de tazeliklerini koruyabilirsiniz.

Makarna haşlarken
Makarnanızın çok daha lezzetli ve hafif olması için, haşlarken tencerenizin içine biraz süt katın; farkı hemen anlayacaksınız.

Maydanozları saklarken
Maydanozlarınızı kuru olarak kıyıp uzun süre muhafaza edebilirsiniz. Böylece hem her zaman kullanıma hazır olur, hem de uzun süre yeşil halini korur. Kıyılmış maydanozu yemeklerin içinde kullanabileceğiniz gibi yemeklerin üzerinde süsleme amaçlı da kullanabilirsiniz.

Nanenin kokusunu artırmak için
Üzerine biraz şeker serpin, böylece nanenin kokusunu arttırmış olursunuz.

Patates kızartırken fazla yağ emmemesi için
Patates dilimlerini kızgın tavaya atmadan önce, süt dolu bir kabın içine koyun. Böylece fazla yağ emmez, hem de daha lezzetli olur.

Patates soyarken
Üzerini bir bulaşık teli yardımıyla ovuşturursanız rahatça soyulmasını sağlayabilirsiniz.

Peynir keserken
Bıçağı önce soğuk suya tutarsanız, hem peyniri daha kolay kesersiniz hem de bıçağı daha rahat yıkarsınız.

Pilav yaparken rengi kararmasın istiyorsanız
Eğer sade pilav pişiriyorsanız, pişme suyuna ekleyeceğiniz 1-2 çay kaşığı limon suyu, pilavın rengini daha beyaz yapacaktır.

Püre ısıtmak için
Soğuyan püreyi tekrar ısıtmak için üzerine biraz süt dökün. Sonra püre kabını ateşe otutturduğunuz su dolu bir kabın içine koyun ve kısık ateşe bir amyant tabakası koyup püre kabını bunun üzerine oturtun.

Rende temizlemek için
Bir ekmek parçası ile oğuşturduktan sonra soğuk su ile yıkayınız.

Sarımsak ya da soğan kokusu
Elinizde kalan ağır kokuyu geçirmek için paslanmaz çelik bıçak veya kaşığı parmaklarınızla temas ettirerek akan suyun altına tutun.

Soğan soyarken
Soğan soyarken gözlerinizin yaşarmaması için, içi su dolu bir kaba koyun.

Soğan soyarken
Soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz.

Süt tencereye yapışıyorsa
Sütü koymadan önce tencereyi soğuk su ile çalkalayın.

Sütünüz yandı ise
Kabın üstüne 5 dakika nemli bir beyaz bez örtünüz. Bu işlemi, her defasında bezi suda çalkalayarak tekrarlayınız. Sütün yanık kokusu tamamen kaybolur.

Şeftali soymak zor geliyorsa
Şeftalileri 10 saniye sıcak suda tutup, sonra soğuk suya batırırsanız, kabuklarının kolayca soyulduğunu göreceksiniz.

Tavuk kızartırken...
Tavuğun lezzetini arttırmak için tavuğu firına atmadan önce tuz, karabiber ve limonun suyuyla hazırlanmış karışımla ovabilirsiniz.

Tencerenin dibi yandıysa
Yemek yaparken tencerenin dibi tutarsa, temizlemek için bir miktar karbonatı suyla karıştırıp, elinizle hamur kıvamına getirin. Bunu tencerenin dibine örtün. Bir gece böylece bekletin. Bir gün sonra tencere temizlenecek ve pırıl pırıl olacaktır.

Tıkanan tuzluklar
Mutfağın nemli ortamında tuzluklar tıkanıyorsa, içlerine biraz pirinç koyun.

Turşu
Köpüğü, Kavanozda kaldırdığınız turşuların üzerine bir zaman sonra bir köpük tabakası oluşur. Bunu kaşıkla alın ve turşunun üzerine bir parmak kalınlığında zeytinyağ dökün. Zaman zaman değiştirin. Tuzu, Hazırladığınız turşu, tuzu fazla olduğu için yenemiyorsa, turşunun içine kabukları soyulmuş birkaç tane soğan koyduğunuz sirkeye yatırın ve üç dört hafta bekletin. Tadının düzeldiğini göreceksiniz.

Uzun süre dayanan sebzeler için
Aldığınız sebzeleri yıkamadan buzdolabında poşetlerde ve ağzı sıkıca kapatılmış olarak saklayın.

Vitaminli havuç
Satın aldığınız havuçları 15 gün kadar buzdolabında bekletirseniz vitamin oranları artar.

Yağ şişelerini kolay temizlemek için
Sıvı yağ koyduğunuz şişeleri yıkarken, şişenin içine baharatçılarda bulabileceğiniz birkaç parça kaya tuzu koyun ve suyla çalkalayın. Bu işlemi yaptıktan sonra şişeyi yıkadığınızda lekesiz ve tertemiz olduğunu göreceksiniz.

Yemekler tuzlu olduysa
Tencereye birkaç parça çiğ patates atın. Fazla tuzu çekecektir.

Yemekleri saklarken
Alüminyum folyonun biri parlak diğeri mat olmak üzere iki tarafı vardır. Yiyeceklerin üzerine mat olan tarafı temas etmelidir; zira parlak taraf oksitlenebilir.

Yumurta haşlarken çatlamaması için
Yumurtayı bir kepçe ya da kaşık içinde su dolu bir kabın içine koyun.

Zeytin siyah zeytin
Siyah zeytini tatlandırmak için zeytinyağı ve limon suyu karışımından yararlanmayı herkez bilir. Zeytinlerinize daha değişik bir tat vermek için bunları zeytinyağıyla örtün ve biraz kekikle 2-3 diş sarımsak ilave edin. Sekiz gün bekletin ve yenilip azalan zeytinlerin yerine yenilerini koyun.

Zeytinyağı saklanışı
Uzun zaman saklayacağınız zeytinyağının acımasına engel olmak için; - Işıktan uzak bir yere koyun. - İçine biraz toz şeker ilave edin.

Zeytinyağlı yemekleri pişirirken...
Zeytinyağlı yemeklere biraz şeker atmak, onların daha lezzetli olmasını sağlar. Ayrıca piştikten sonra, soğuyuncaya kadar kapağını açmamak gerekir. Unutulmaması gereken bir nokta da, zeytinyağlı yemeklerin yeneceği günden bir gün önce pişirilip, ertesi güne kadar dinlendirilmesidir.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol